TRIO JOUBRAN
Le Trio Joubran’ı Utah’taki Sundance Enstitüsü’nde ders verdiğim sıralarda keşfettim. İsrailli genç bir besteci Filistinli bir belgesel film yönetmeniyle eşleştirilmişti. Bu filmin konusu üç ud ustasının samimi bir portesiydi. Müzik kariyerlerinin günümüz İsrail ve Batı Şeria’nın inanılmaz karmaşık sosyal ve politik ortamında nasıl geliştiğiyle ilgiliydi. Her türlü engele rağmen, bu esin dolu ve tutkulu müzisyenler ruhumuza dokunan, cesaret dolu, ışıltılı müzikleriyle kalp atışlarımızı hızlandırıyor. John Adams, Carnegie Hall Programı (01.2006 carnegiehall.com)
Trio Joubran dünya çapına üç müzisyenden oluşuyor: Ud ustası Samir Joubran ve kardeşleri Wissam Joubran ve Adnan Joubran. Samir Joubran’a göre gitarın atası olan ilk ud yaklaşık 4500 yıl önce yapılmış. Memleketleri İncilin kenti Nazaret (Nasıra) olan müzisyenler babaları Hatem Joubran da dahil olmak üzere, birkaç nesil ud yapımcısı olan “müzikal” bir ailenin çocukları.
Samir Joubran Kahire’deki Muhammed Abdul Wahhab Konservatuarı’nda müzik eğitimini tamamladı. Ud yapmayı babasından öğrendi. Daha sonra telli çalgı yapımı konusunda eğitim veren İtalya’daki Antonio Stradivari Enstitüsü’nde öğrenim gördü.
Mart 2005’te piyasaya çıkan albümleri Randana’dan “Passion” ve “Obsession” gibi çeşitli parçalar çaldılar. Bu albüme verdikleri isim Arapça “raneen” (tını) ve “dandana” (mırıltı) kelimlerden oluşturulmuş. Performansları boyunca doğaçlama kullanımları sese spontan ve içgüdüsel bir kalite kazandırıyor. Arap kökenli müzik 40 farklı ölçü ve makam denen farklı notalar serisinden ibarettir.
Samir’in dediği gibi önemli olan “yalnızca notalar değil, notaların arasındaki sessizlik.” Performansları sahnede müzik aracılığıyla gerçekleştirilen bir muhabbet gibi. Samir’in çağrısını Wissam ya da Adnan yanıtlıyor ve birbirlerine meydan okuyorlar. Grup dinamiği bazen heyecanlı bazen de gerilim dolu bir bekleyiş yaratıyor. Bu durumda da birbirlerine solo imkanı tanıyorlar. Bu tür anlarda kişisel yorum ve sanatkarlıkları ön plana çıkıyor. Her birinin kuvvetli ve zayıf oldukları noktalar birbirini tamamlıyor ve sürekli evriliyor.
Wissam’da tutku ve duygu ağır basıyor ve müzisyenliği pırıldıyor. Udun sapındaki daha yüksek pozisyonları arayan parmakları risk almaya dramatic bir biçimde evet diyor. …Bir müzisyen olarak teknik kıvraklığı sınanıyor. Adnan çaldığında ise notalar arasında içli bir ifade duyuluyor. Ud ile olan ilişkisini dinlemek kadar seyretmek de keyif veriyor. Her iki kardeş de teknik ustaklıklarını belli ediyor. Samir’de ise bunların hepsini birden bulabiliyoruz: teknik, duygu, zanaatkarlık ve ruh. Bazı anlarda kendinden geçerek çalıyor. Başı ve boynunu sola yatırarak gözlerini yumuyor, müziğe gömülerek doğaçlamasında incelikler yakalıyor. Olgun ve rafine bir sesi var, grubu liderliğiyle dengeliyor. Canlı performansın karmaşıklarını ustalıkla birleştiriyor. “Bazıları biz Filistinlilerin yalnızca politika düşündüğünü sanıyor”, diyor Samir ve ekliyor “aynı zamanda aşık da oluyoruz.” Filistin kültürünün elçileri olarak enstrümanlarıyla savaştıklarını da belirtiyor ve barış diliyor. Trio Joubran müziğin dünyanın her yerinde her türlü insanın ilişki kurabileceği kelimeler ötesi bir dili olduğunu ortaya koyuyor. RAMALLAH ON LINE 20.10.05 Sonia Nettnin © ramallahonline.com
Filistinli üçlü geleneksel uda genç ve blues-vari bir ruh kazandırıyor. Samir üç yaşındaki kızını Batı Şeria’daki evlerinden Paris’e babası ve amcalarının ud çaldığı konserini dinletmek üzere getirmiş. Konserin sonunda Paris seyircisi ayağa kalkarak alkışladığında kızcağız ağlamaya başlamış. Konserleri esnasında genellikle gülümsemeyen ve konuşmayan Samir, kızını sahneye alarak açıklamış “Ağlıyor çünkü onun deneyimlerine göre gürültü yapan bir kalabalığın anlamı şiddettir. İnsanların mutluluktan el çırptığını bilmiyor”…
Samir için Ramallah’tan Tel Aviv’e gitmek, Tel Aviv’den Strictly Mondial Festivali’nde yer almak üzere Montreal’e gitmekten daha karışık bir durum. “Kariyer yapmaya çalışan normal müzisyenler değiliz. Bizi dinlemeye gelen herkes Filistinli olduğumuzu biliyor. Sahnede Filistinli olma sorumluluğundan kaçamayız.”
Çaldıkları udların yapımcısı Wissam zanaatini Nasıra’da babası Hatem’den öğrenmiş. En küçük kardeş Adnan gruba 2005 yılında katılmış. “Eğer kim olduğumuzu bilmiyorsanız Filistinli olduğumuzu anlamanız zor,” diyor Samir. Ancak, müzikleri bariz bir şekilde orta doğulu. Joubran kardeşler lineer bir müzik yazıyorlar. Az akort var. Amfisiz udlar vurmalı bir şekilde ifade ediliyor. “Blue note”larla bezeli parçaları neredeyse “blues” müziğini andırıyor. Aynı zamanda da tarihsel bir ağırlık taşıyor. INTERNATIONAL HERALD TRIBUNE 20.04.2005 Mike Zwerin © International Herald Tribune
http://www.wissamjoubran.com/
http://www.maitemusic.com/45joub_fr_bio.htm
>>Trio Joubran,
8 Ekim 2007
21:30
Garanti Kültür Merkezi
Boğaziçi Üniversitesi