Skip to content

Bedenin Hafızası – Arşiv olarak beden: Shirtologie (Jérôme Bel)

Gurur Ertem

“Herkes tişört çıkarabilir. Üstelik, komik bile değil!”

Kibirli bir seyirci,

Royal Opera House Clore Stüdyosu, Londra

Jérôme Bel Shirtologie’ de kimi diğer işlerinde olduğu gibi “ad koymanın” kudreti ile her tarafa yayılmışlığı ve çeşitli sözdizimsel oyunlar üzrerinde ısrar ediyor. Dilin bedeni oluşturan diğer organik, anatomik, duyusal olan unsurlar kadar bedene nüfuz etmiş olan ve dolayısıyla maddeselliğine katkıda bulunan bir gerçeklik olduğunu öneriyor.

Shirtologie beden ve dilin birbirleriyle içiçe geçerek öznelliği nasıl oluşturduğunu gösteriyor. “Dansçı” Frédéric Seguette, bir striptizci edasıyla sessiz ve davetkâr, üç bölüme ayrılmış bu yirmibeş dakikalık solo boyunca üzerinde çeşitli logolar, sloganlar ve reklamlar bulunan kat kat tişörtü lahana soyar gibi bir bir çıkarıyor. Toplumsal hafıza ile kişisel tarihçenin kesişim noktasının “vücut bulduğu” bu soloda, dansçının bedeni çok katmanlı bir “yazıtlar yüzeyinin” mürsel mecazı olarak ortaya çıkıyor. Foucault’nun bedeni “olguların [kazınarak] yazıldığı (dil tarafından izi sürülen ve fikirlerle kovalanılan bir yüzey, ayrışık (özsel bir bütünlük illüzyonunu benimseyen) bir benliğin zemini ve daimi bir çözünme içersinde bulunan bir hacim olarak tasvirini hatırlatıyor.[1]

Seguette, sahnenin ortasında, kafası iDANS’ın logoundaki “İ” harfinin noktası gibi eğik, soyunarak gösterdiği her bir tişört ile eserin o bölümünün dramaturjik ilişkisini belli ediyor; tişörtün üzerinde yazılı olanın kâh dikte ettiğini uyguluyor kâh tişörtler arasındaki yazılanların birbirleriyle olan ilişkilerinden bir anlam çıkarma görevini bize teslim ediyor. (Büyük ihtimalle Avusturya’nın bir turist kazıklama dükkanından alınmış) tişörtlerden birinde, Mozart’ın Eine Kleine Nachtmusik’in bir bölümünden notalar yer alıyor, Seguette bu tanıdık notaları büyük bir azim ve şevkle terennüm ediyor. Bir anlamda, eser koreografinin “yaptırıcı” performatif söz edimi ile olan o tuhaf/kendine özgü ilişkisini gösteriyor. (Performatif söz söyleme, söylenen ile yapılanın bir oduğu örneklerdir). Dansı “müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks”[2] olarak tanımlayacak olursak, “hissedilir şekilde” raks ettiği tek an, üzerinde Keith Harring’in “dance or die” (ya danset, ya öl!) çiziminin ortaya çıktığı zamandır.

Bu parça, bizleri kuşatan, hepimizin şu ya da bu şekilde “giydiği” ağır/cüsseli dil ve görüntü arşivini ve itaat etmemiz beklenen sözde görünmeyen ya da yarı görünür emirleri ifade ediyor. Bu arşiv, öznelliğimizin, kapitalist düzen ve “gösteri toplumu” içersindeki beden-imgemizin bir parçası. Shirtologie temsiliyet kültü ve kültürünün kapitalist öznelliklerle ilişkilendiğinde nasıl kuvvet bulduğunu; sürekli yeniden üretilen logoların kimliğimizi ve alıglarımızı nasıl bilgilendirdiğini; reklamların ve metânın bedenimize nasıl nüfuz ederek dallanıp budaklandığını ve ne kadar soyunursak soyunalım, çıplak kalamayacağımızı gösteriyor.

[1] (Foucault, “Nietzsche, Genealogy, History”, Language, Counter Memory, Practice, ed. D.F. Bouchard)
[2] Güncel Türkçe Sözlük, www.tdk.gov.tr

No comments yet

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: