ÇOK Üstüne…

Meral Harmancı
Garajistanbul, geçtiğimiz haftasonu oldukça farklı bir performansa ev sahipliği yaptı. Cumartesi akşamı İngilizce, pazar akşamı ise Türkçe olarak sahne alan performans iliginç bir içeriğe sahip. Dansçı, kareograf ve eğitmen olarak çalışmalarını sürdüren Ayşe Orhon’un tek başına üstesinden geldiği bu iş geniş sanatçı desteğiyle de yalnız bırakılmamış. Serap Meriç, Filiz Sızanlı, Özlem Alkış, Emre Olcay, Ayrin Ersöz, Devrim Kadirbeyoğlu yaratıma katılan sanatçılar olarak performansın gerçekleşmesine katkıda bulunurlarken, Oda Projesi de kolektif olarak bu desteği sunmaktan geri durmamış. Performansta emeği geçen diğer kişiler ise yine sanat dünyasının çok önemli isimlerinden oluşmaktalar.
Performans “Bir beden kaç farklı bedeni kendi üzerinde taşıyabilir?” sorusu üzerinden hareket edip performansın adı da olan “çok” cevabına ulaşıyor ve sahne üzerinde ulaşılan bu cevap çok sayıda farklı anlatım ile sunuluyor. Görünen o ki, Ayşe Orhon kendi bedeni üzerinden başka bedenleri deneyimleyerek kendisi bir yolculuğa çıkıyor ve izleyicileri de samimi bir şekilde bu yolculuğa davet ediyor. İzleyiciler de sahne üzerindeki icracı üzerinden hem onun deneyimine tanıklık ediyor, hem de interaktif bir şekilde kendileri de yolcuğun birer eşlikçisi durumuna geliyorlar. Bu yolculuk ile tekil bir beden üzerinden birbirinden farklı ve çoğul bedenler gözlemlenebilir hale gelmekte. İzleyiciler, Ayşe Orhon’un bedeni üzerinden sanatçıların arkadaşlıklarına, provalarına ve tarzlarına dair ipuçları elde ederlerken, yolculuğun sürpriz bir sonla bitmesi ile kısa süreli bir şaşkınlık yaşıyorlar.
Önemli sanatçıların öykülerini anlatan Ayşe Orhon, izleyici ile de karşılıklı bir sohbet havasında konuşup, onları da bu arkadaşlık ilişkisinin parçası haline getiriyor ve böylece mahrem olanın ifşasından çok, paylaşılması gerçekleşiyor. Tüm bu performans icracıya ait çizimlerin tepegöz ile yansıtılmasıyla da süsleniyor. Hikâyelerin beden, ses, çizim, mekân ve nesne kullanımıyla anlatılıyor olması icrayı farklı nitelikteki göstergelerle donatmak açısından oldukça önemli, çünkü bu sayede hem sahne üstünde gerçekleşen performans zenginleşmiş, hem de her gösterge farklı bir alımlama sürecini de beraberinde getireceğinden çoklu bir anlamlar dizgesi oluşturulmuş. Ayrıca sadece öyküye konu olan kişiler ve ilişkiler değil, birlikte paylaşılan mekânlara dair de pek çok unsur işlenmiş. Performansı en başından beri performans havasından kurtarma ve dost sohbetine çevirme durumunun da bir kandırmaca olduğunun anlaşıldığı şaşırtıcı son ile izleyiciler kurmaca ve gerçeğin birbirine geçtiği bir zemin ortasında bırakılıyorlar.