Skip to content

Aakash Odedra ile Rising (Yükseliş) Üzerine Söyleşi

Funda Özokçu

iDANS Uluslararası Çağdaş Dans ve Performans Festivali altıncı sürümünde Britanya Güney Asya dansının yükselen yıldızı olarak adlandırılan Aakash Odedra’yı davet etti. İngiltere’de Chitraleka Bolar ve Nilima Devi, Hindistan’da Asha Joglekar ve Chhaya Kanvateh gibi saygın dansçılarla çalışmış ve eğitim almış olan Aakash Odedra yetenekli bir Kathak dansçısı olarak tanınıyor. Rising (Yükseliş)’de kendi Kathak koreografisine ek olarak yine Kathak kökeninden gelen Akram Khan’ın da içlerinde bulunduğu çağdaş dansın üç tanınmış koreografının kendisi için yaptığı parçaları sunan Odedra’yla Rising’in ortaya çıkma süreci, geleneksel dans kökeni ve çağdaş dansla ilişkisi üzerine yaptığımız söyleşiyi yayınlıyoruz.

Rising’de Odedra kendi Kathak parçası Nritta’ya ek olarak, Akram Khan’ın In the Shadow of Man,Russell Maliphant’ın Cut ve Sidi Larbi Cherkaoui’nin Constellation

Funda Özokçu: Rising (Yükseliş)’de bedeniniz farklı estetik yaklaşımlar ve koreografik süreçler için bir araç ve odak noktası haline geliyor. Üç tanınmış çağdaş koreografla birlikte çalışırken hangi soruları araştırıyorsunuz? Onların sizden, sizin onlardan talepleriniz nelerdi? Çalışma süreci nasıl geçti? adlı koreografilerini sunuyor. 

Aakash Odedra: Her zaman belli soruların peşinden gitmedik. Onların üzerinde çalışmak istediği bazı fikirler vardı; büyük çoğunlukla da bedenimin, yani klasik Hint eğitimi almış Güney Asyalı bir bedenin, nasıl çalıştığını anlamak istiyorlardı. Onlar yaratırken benim yapmak istediğimse onların süreçlerini anlamaktı. Yaparak ve izleyerek öğrendim. Resmi olarak çağdaş dans eğitimi almadım, bu aynı zamanda bir zanaati öğrenmeye yönelik uygulamalı bir yaklaşım olarak görülebilir. Onların benden istediği kendi dansıma Güney Asya dansının ötesinden bakmamdı. Bense kendi dilimin nasıl yeni şeyler söylemek için kullanılabileceğini anlamak istedim.

Funda Özokçu: Rising’de bedeninizin dokusundan farklı akımların geçtiğini görüyoruz. Kathak performansınız Nritta’yı da içeren dört koreografi hayvan ve insan, gökyüzü ve yeryüzü, çocukluk ve büyümek, dinginlik ve atiklik gibi kavramları akla getiriyor. Bu anlamda çağdaş bir çerçevede zıt kavramları ve parça-bütün ilişkilerini çağrıştırıyor. Kathak ise Hint felsefesi, kültür ve tarihiyle ilgili klasik bir dans; aynı zamanda söz konusu mirasla ilişkilenirken performansın ne olduğu ve nasıl icra edilmesi gerektiği hakkında belli fikirleri temel alıyor. Kathak ile çağdaş dans arasındaki ‘gerilim’ hakkında ne düşünüyorsunuz? Performansınız geleneksel ve çağdaş öğelerle nasıl bir ilişki kuruyor?

Aakash Odedra: Üç ‘çağdaş’ koreografiden benim için en zorlayıcı çalışmanın Akram’ın parçası olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni kısmen, beni en iyi tanıyan Akram olduğu için bildiklerimin ötesine geçmek konusunda beni zorlamasıydı. Ne kadar ironik ki Akram da bir Kathak dansçısı. Rising içindeki In the Shadow of Man’de beni çok çok farklı hareket ettirmesine rağmen yine de anlatısal bir tarz kullanıyor. Larbi ise beni daha çok yerde çalıştırdı. En az tecrübeye sahip olduğum alan yer ama Larbi’nin koreografisinde de anlatısal bir yan var; bu nedenle yapıtla Kathak geçmişim üzerinden bağlantı kurabildim. Russell bedenimi benim onu kullandığım gibi kullandı ama onun koreografisi de en soyut olan parça. Michael Hulls ile olan çalışmalarına tanık olmak harikaydı. Bana ait olan Kathak koreografisi Nritta ise teknik bir eser. Aslında “Nritta” sözcüğünün kendisi de teknik dans biçimi anlamına geliyor.

Bu yapıtlarda Kathak ile çağdaş arasında bir gerilim olduğunu düşünmüyorum. Ne ben, ne de çalıştığım diğer koreograflar Kathak’ı klasik biçimiyle ele almadık. Yabancı bir dilde şarkı yazmak gibi… Melodiyi anlayan biri her dilde şarkı yazabilir. Çalıştığım üç koreograf bunu Kathak’la yapabiliyorlar.

Funda Özokçu:Temel olarak Kathak eğitimi aldınız ancak Bharat Natyam, Indo-Jazz ve çağdaş dans gibi başka hareket biçimlerini daha sonra buna eklediniz. Çağdaş dans yapma ihtiyacı nasıl doğdu? Gelecek için planlarınız neler?

Aakash Odedra: Çağdaş dans yapmaya dair bir planım yoktu. Şununla alakalı olabilir… İngiltere’de klasik Hint dansçıları ticari dans dünyasından ziyade mali destek alan dans dünyasında yer alıyorlar. Dolayısıyla ben de çağdaş dansa maruz kaldım. İzlemekten keyif alınca daha çok içine girdim. Benim için çağdaş dans dünyası, Hindistan’da Indo-Jazz çalışmalarımı yaparken gördüğüm eğlence dünyasından daha tatmin edici. Çağdaş dans bana hakiki bir yönelim sunuyor. Önümüzdeki aylarda bir dansçı ve koreograf olarak nasıl ilerlediğimi görmek üzere araştırma ve geliştirme çalışmaları kapsamında stüdyoya gireceğim. Denemelerle geçen bu zaman belirsizlikler içeriyor, dolayısıyla “bir sonraki” projenin neye evrileceğini söylemek zor ama yıl sonuna kadar kesinleşeceğini umuyorum.

Funda Özokçu:İstanbul’a iDANS kapsamında geliyorsunuz. Festivalin bu seneki teması çağdaş sahne sanatları bağlamında çeşitli hareket ve ifade biçimlerinin Doğu ile Batı arasında göçü ve etkişimine dikkat çekmek üzere İpek Yolu. Bu konuda eğitimini aldığınız klasik danslarla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? Sufizm ve Hinduizm öğretilerinden beslenen Kathak bu durumun canlı bir örneği olabilir mi? Kathak ve Bharat Natyam’a olan yaklaşımınızda dikkat çekmek istediğiniz politik, estetik duruşlar var mı?

Aakash Odedra: Kişisel olarak İngiltere’de olma nedenim Britanya İmparatorluğu’nun yıkılışı. Annem ve babam İngiltere’ye 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında birçok Hintlinin yerleştiği bir Britanya sömürgesi olan Doğu Afrika’dan geldiler. 110 yıldır Hindistan’dan uzak yaşamamıza rağmen oldukça Hintli kalmışız. Yine de bugün küreselleşme ve bilgiye istenildiği zaman ulaşılabilmesi değişimi tetikleyen etkenler. Elbette büyüdüğünüz yer ve zaman hareket etme biçiminizi etkiliyor. Eğilimler var. Bana göre İngiltere’de Kathak öğrenen genç dansçılar sokak dansı ve salsada da aynı derecede başarılı olabilirler çünkü kültürel olarak bunlara maruz kalıyorlar. Klasik Hint dansçıları ise danslarını sahneye uyarlamak zorundalar çünkü söz konusu danslar saray ve tapınaklardan çıkalı yıllar oluyor. Kullandığım Kathak ve Bharat Natyam dilleri, güncel politik ve başka hikayeler anlatmak için kullanılamıyorsa bu onların ölü diller olduğunu gösterir. Öyle olduklarını düşünmüyorum. Koreografların klasik Hint dansını kullanarak nasıl yeni şeyler söylediklerine birçok iyi örnek var. Bu heyecan verici bir alan.

Funda Özokçu:Gösterilerinizin Hindistan ve Avrupa gibi farklı coğrafyalarda nasıl algılandığını düşünüyorsunuz?

Aakash Odedra: Çağdaş eserlerimi henüz Hindistan’da sergilemedim ama önümüzdeki Kasım ayında sergileyeceğim. Klasik danslarımın Hindistan’da iyi karşılandığını düşünüyorum. Bu rahatlatıcı bir durum çünkü Hindistan’daki klasik dans seyircisi çok eleştireldir ve alanda ikonlaşmış isimler vardır. Avrupa’da ise çalışmalarım şu ana kadar olumlu eleştiriler aldı. Bu da  ilk yapıtınız için önemli bir durum çünkü güven veriyor. Tabi aynı çizgiyi devam ettirmek konusunda da bir baskı oluşmuyor değil.

Funda Özokçu:İngiltere ve Avrupa’da geleneksel danslarla çağdaş dans alanı arasındaki ilişkileri nasıl görüyorsunuz? İki farklı dünya ve ağı birleştirmek sizin için nasıl mümkün oldu?

Aakash Odedra: Bana kalırsa geleneksel danslar herhangi bir yerde insanların küçün kız ve erkek çocuklarını öğrenmek üzere gönderdikleri dans türleri. Çağdaş dans bu sıralamada çoğunlukla daha sonra geliyor. Bazen ikisi arasında gerilim oluşuyor. Bu da bazı uygulayıcıların katı bir şekilde (klasik ya da çağdaş) kendi cephelerine kapaklandıkları durumlarda ortaya çıkıyor. Ancak çoğunluk bu ikisi arasında bir yerde, her iki biçimin ve melezlerinin yararlarını görebiliyor. Benim istediğim kendi işimle ilgilenmek. Bir icracıyım, stratejist değil. Diyaloğa ve her iki alana da katkımı yaratarak ve icra ederek sunuyorum.

Funda Özokçu:Dans eğitimi ve yaratım geçmişinizde  atölye çalışmaları, ortak projeler, ısmarlama üzerine yapılan işler, öğrenmek ve yaşamak üzere Hindistan, ABD ve başka ülkelere yaptığınız seyahatler var. Bu şekilde eğitim almanın ve sanatsal üretim yapmanınn önemi ne oldu? Avantajları ve dezavantajları neler? Çağdaş sanatçılar için bu durum bir kural haline mi geldi?

Aakash Odedra: Daha önce hareket etme şeklimizi bulunduğumuz yerin ve büyüdüğümüz zamanların etkilediğine değinmiştim. Seyahat ederken ve öğrenirken farklı insanların nasıl ve neden hareket ettiğini görme şansınız oluyor. Sanırım bu konuya doğal bir merakım var. Dezavantajı elbette fiyatı! Çağdaş dansçılar için bir kural olduğunu düşünmüyorum, hepimiz başımıza buyruğuz, işte bu yüzden bu alan bu kadar ilginç ve hepimiz bu kadar farklıyız.

No comments yet

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: