Skip to content

Posts from the ‘Ceren Can Aydın’ Category

YA BİR PENCERE AÇILSAYDI, HABER STÜDYOSUNDAN DÜNYAYA?!

Ceren Can Aydın

Bir Pencere Açılsaydı  (if a Window would open) isimli üç perdelik oyun, iDANS Festivali kapsamında 2 ve 3 Ekim 2011 tarihlerinde Garaj İstanbul’da sergilendi. Portekizli yönetmen Tiago Rodrigues’in, bir televizyon kanalının haber stüdyosunu  merkeze alarak kurguladığı oyunu, Neil Postman’ın bir dönem çok tartışılan ‘Televizyon, Öldüren Eğlence’ [1] kitabında yaptığı toplumsal tahlillere bir nazire gibi. Postman bu kitabında, hayatımızda gittikçe daha çok yer işgal eden televizyonun insan ilişkilerinde yarattığı tahribatın, daha da önemlisi Thomas Hobbes’un meşhur ‘insan insanın kurdudur’ diye özetliği türümüz doğasına dair siyasi tahlilinin bir laboratuarı olma halini inceler. Read more

Kendinin Pastişi – Eskiyeni

Ceren Can Aydın

Yaklaşık onbeş yıldır, Türkiye’nin bağımız sanat üretme alanlarının olanaksızlığına direnen iki ismin, Filiz Sızanlı ve Mustafa Kaplan’ın, 1 Ekim 2011’de MSGSÜ Bomonti Kampüsü’nde sahneledikleri ‘Eskiyeni’ projesi, birlikte oluşturdukları bir dans repertuarının retrospektifini oluşturma çabası olması açısından ilginç bir çalışma. Üstelik bu çalışma, ikilinin eserlerini takip eden seyircilerin, kendi ‘izleme-deneyimleme’ süreçlerini de bir gözden geçirmeye, söz konusu deneyimlerini tekrar yorumlamaya sevk etmesi açısından da dikkate değer.  Bununla beraber, bir kısmını video kayıtlarından izlediğim ‘Solum’, ‘Transform’, ‘Graf’,  ‘Dolap’ isimli, yine ikiliye ait performasların izlerini göremedim; o yüzden de ‘kendi işlerinin tarihi olma iddiasının’ altınının ne kadar doldurulduğu ile ilgili kafamda ciddi soru işaretleri var. İhtimal, tüm bu dans eserlerinin ayrıntısına hakim olmadğım için böyle bir sonuca varıyorumdur; ancak TALDANS’ın web sayfasında[1] da ‘İçbükey’, ‘Transform-Action’, ‘Uyumlama’ gibi koreografiler bu esere refersans olarak  gösteriliyor. Read more