Mönüden Dans Alışverişi

Hande Topaloğlu
Bu sene “İşte/At Work” teması ile yola çıkan iDANS Festivali’nin en ilginç gösterilerinden biri de Grupo Oito topluluğunun Satılık Dans isimli kamusal alan gösterisiydi. 14, 15 ve 16 Ekim tarihlerinde sırasıyla Kadıköy, Sultanahmet ve Bebek Parkında kurdukları çadırda, 21 danstan oluşan dans mönüsünü izleyicilere sundular. İzleyiciler/Müşteriler mönüden seçtikleri dansları gönüllerinden koptuğunca ücretlendirdiler.
16 Ekim günü Bebek Parkı’ndaki çadıra vardığımda, artan yağmur nedeniyle yaz günlerinde parkı şenlendiren kalabalıktan hiçbir eser olmaması böylesi bir kamusal alan performansında karşılaşılabilecek çözümsüz bir sorundu. Yine de çadırın etrafında toplaşan, İdans festivalinin takipçileri, emekçileri ve dans camiasının tanıdık simalarından oluşan bir grup vardı. Kamusal alan performanslarının belki de birincil arzularından biri olan tesadüfi karşılaşmalar hava şartları nedeniyle Bebek Parkı’nda yaşanamadıysa da, aldığım duyumlara göre Kadıköy ve Sultanahmet’teki deneyim dansçıları tatmin etmişti.
Çadırın dışındaki soğuk ve yağmurlu bekleyişin ardından grup olarak satın aldığımız beş farklı dans parçasını izleme şansım oldu. Mönüdeki her biri 4-5 dakika dolaylarındaki performanslar 2×2, Kuş, Çadırda Sheakspeare, Oryantal, Ayaklanma, Biraz Hareketlenelim, Kızlar gibi ilgi çekici ve merak uyandırı isimlere sahipti. Çadırın içindeki durum ise seyirciyi (en azından beni) farklı duygulanımlara sevketti. Dolaysızca mönüden seçerek “satın aldığım” dansları daracık bir çadır içinde izlemek, bir performans mekanında biletle gösteri izlemekten farklı olarak yapılan performanslara yabancılaşmama yol açtığı gibi kişiye özel gösterilerin verdiği garip bir hak iddia etme hissiyatı da uyandırdı. Genelde estetik bir deneyim yaşamak için gittiğim ve bu gözle incelediğim performanslardan ve dans gösterilerinden farklı olarak çadırdaki bu özel gösteri, odağımı estetik değerlendirmeden “haz almaya” yöneltecek derecede yapay ve müşteri odaklıydı.
Mönüden dans seçilmesinden, izleyiciye özel gösterilere ve gösteri ücretini izleyicinin keyfince belirlenmesine kadar müşteri odaklı bu performans, seyirciyi dolaysızca müşteri olarak konumlandıran hem keyifli hem de kafa karıştırıcı bir performans olma özelliğinde. Zira restoranda mönüden yemek seçmeye, diğer tüketim ürünlerini sorgulamadan satın almaya alışkın olan bünyelerimiz dansın bu kadar doğrudan pazarlanmasına pek de alışkın değil. Bu kısa dans parçacıklarının kamusal alanda olası müşterilere sunulması ise günümüz serbest pazar ekonomisinin tüm pratikleri, edimleri, özne ve nesneleri “şeyleştiren” ve tüketim ürünlerine dönüştürüp dolaşıma sokan yapısını, dansı ve çağdaş sanatı da bu yapıya ekleyerek eleştirmenin kapısını aralıyor. İdans’ın “işte” temasını, dans ve çağdaş sanatın tüketim pratiklerindeki işleyişi üzerinden sorgulayan Satılık Dans, Grupo Oito dansçılarının güçlü beden teknikleri ve samimi duruşlarıyla müşterilerinin alışverişten memnun ayrılmalarını sağladığı kadar “alışverişin” niteliğini sorgulamaya da yönelten bir gösteri.